Cedrus Crital Care Teknopol İstanbul’da yer alan medikal mühedislik alanında faaliyet gösteren bir ARGE firmasıdır. NICU Academy ise Cedrus Crital Care’in sağlık eğitimi alanındaki markasıdır.
NICU Academy, yenidoğan yoğun bakımı alanında; nitelikli hizmet içeriği ile yeni mezun hemşirelerin ve hemşire adaylarının yenidoğan yoğun bakımı alanında uzmanlaşmasını teşvik etmek amacıyla çalışmaktadır.
Aileye katılan bir bebek, yola çıktığının müjdesi ile birlikte herkesi mutlu eder; umutlandırır. Ama bazen işler istenildiği gibi gitmeyebilir.
Erken doğum başta olmak üzere, çoğul gebelik, gelişim geriliğine bağlı gelişen sağlık problemleri, zamanında doğan bebeklerin bazılarında yaşanan solunum bozuklukları gibi sebeplerle yolunuz yenidoğan yoğun bakım ünitesi ile kesişebilir.
Yenidoğan meleklerin insanüstü mücadelesini, ailelerin yaşadığı yoğun duyguları dakikaların hatta saniyelerin önemli olduğu anlarda; doktor ve hemşirelerin üstün çabaları ancak mutlu sona ulaştırabilir.
Bu sebeple NICU disiplin, sürekli eğitim, fedakârlık, dakiklik ve empatiyi ilke edinmiş sağlık personelinden oluşmaktadır.
“Her Yenidoğan Yeni Bir Dünya”
“Avucumdaki Mucize”
ÖDÜL TÖRENİNDEN EN ÖZEL KARELERİ SİZİN İÇİN DERLEDİK
17 KASIM DÜNYA PREMATÜRE GÜNÜ NICU ACADEMY ÖDÜL TÖRENİ SONA ERDİ!
SIKÇA SORULAN SORULAR
Yenidoğan Yoğun Bakımı Sadece Erken ya da Hasta Doğan Bebeklere mi Hizmet Sunar?
Yaşamın en hassas ve kritik evresi yenidoğan dönemidir. Yenidoğan yoğun bakım ünitesi, 37. haftalıktan erken itibaren erken doğanların bir kısmı, çoğul gebelik, gelişim geriliğine bağlı gelişen sağlık problemleri, zamanında doğan bebeklerin bazılarında yaşanan solunum bozuklukları, bebeklerin ısı kontrolünü sağlayan, doğru bakım ve deneyimli ekipler ile enfeksiyonlardan koruyan, donanımlı materyaller ile hizmet sunar.
Yenidoğan Sağlıklı Bir Bebek Ne Zaman Yıkanabilir?
Yenidoğan bebeklerin anne karnından çıktıktan sonra vücudunun üst derisinde bulunan koruyucu tabaka (verniks kazeoza) bir süre sonra derisinden emilecek ve bebeği hastalıklara karşı koruyacaktır.
Bu yüzden bebekler doğduktan hemen sonra yıkanmamalıdır. Bebek için ilk banyo, üç dört gün içerisinde yapılabilir. Bu süre içerisinde zarar vermeden cildi silinerek temizlenebilir.
Bebek Vücut Temizliği Nasıl Yapılır? Hangi Malzemeler Kullanılır?
Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yatan bebeklere günlük cilt bakımı silme banyo şeklinde uygulanır. Her banyoda başın yıkanmasına gerek yoktur. Düzenli banyo sayısı haftada 2-3 olarak önerilmektedir. Temizliğe yüzden başlanır, ısıtılmış distile sulu tampon ile içten dışa doğru silinir.
Her göz için ayrı tampon kullanılmalıdır.temiz havlu ile yüz burundan yanaklara doğru silinir. Göz burun temizliğinde pamuk, yünlü ve sünger parçalar kullanılmamalıdır. Baş; sıcaklığı önceden kontrol edilmiş suyla ıslatılır, önden arkaya doğru masaj yaparak şampuanlanıp durulanır.
Isı kaybını önlemek için baş iyice kurulanmalıdır. Bebek omuzlarından tutularak kaldırılır, baş geriye doğru düşürülerek boyun kıvrımları silinir. Şampuan/ banyo köpüğü ılık temiz suyla ıslatılan havlu bezle vücut silinir.
Ilık suyla ıslatılmış başka bir havlu ile durulanıp yumuşak hareketlerle kurulanır. En son bez bölgesi önden arkaya doğru silinerek temizlenir.
Yeni Doğanların Tuvalet Sıklığı ve Dışkı Biçimi (Renk, Koku) Nasıldır?
İdrar çıkarma: Yenidoğanın ilk idrar çıkışı 12-24 saat içinde olmalıdır. İkinci gününde her 8 saatte bir; 3-4. günde her 24 saatte 4-6; 5. günde 6-8 ıslak bez çıkarmalıdır.
Mekonyum: Yenidoğan ilk dışkılamasını doğumdan sonraki 48 saat içinde çıkarmalıdır. Rengi koyu yeşil, siyah ve yapışkandır. Beslenmeye başladıktan 3-4 gün sonra rengi yeşile ve sonrasında sarıya doğru değişir.
Anne sütü ile beslenen bebeklerde günde 3-4 kez veya daha fazla, mama ile beslenenlerde ise günde ortalama 1-2 kez dışkılar
Yeni Doğanda Tuvalet Sonrası Temizlik Nasıl Yapılmalıdır? Hangi Malzemeler Kullanılır?
Bebeğinizin alt temizliği için kullanacağınız ürünlerde kimyasal maddeler, koku ve renk veren sentetik maddelerin, alerji ve tahriş yapan koruyucu maddelerin bulunmamasına dikkat edilmelidir.
Bu nedenle en uygun olan temizlik maddesi kaynamış ılıtılmış su ile ıslatılmış pamuktur. Bazen sadece poposu akan su altında yıkayarak temizlenmesi de tercih edilebilir.
Kızlarda bu bölgeyi temizlerken, silme işleminin önden arkaya ve sırtüstü yatarken yukarıdan aşağıya doğru yapılması gereklidir. Böylece kakanın idrar yolarına bulaşma riski azalmış olur.
Temizlik sırasında bebeğin bacakları hafifçe kaldırılıp açıldıktan sonra, ıslak pamuk ile genital bölgenin üstünden başlanarak, aşağıda bulunan anüs bölgesine doğru yavaşça silinmeli ve bir daha kullanılmamak üzere atılmalıdır.
Erkek bebekler içinse önce anüs çevresini, sonra pipisini çekmeden yavaşça kaldırarak pipisinin altını ve testislerin etrafını temizleyiniz. Kaka bulaşmış bir pamuk parçası bir daha asla cilde sürülmemelidir.
Popoyu temizledikten sonra bacak aralarında ve bacaklarda oluşmuş kıvrımların arasını da nazikçe temizlenmelidir.
Yeni Doğan Göbek Bakımı Nasıl Yapılır?
Göbek bakımında amaç kordonun kuruması ve enfeksiyona zemin hazırlamayacak şekilde nemsiz tutulmasıdır.
Sağlıklı bebeklerde göbek düşene kadar herhangi bir şeyle silinmeden kuru tutulması önerilse de yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde yatan bebeklerde günde bir ya da iki kez antimikrobial madde veya steril su ile temizleme önerilmektedir.
Göbek silindikten sonra üzeri açık bırakılmalı ve gazlı bez sarılmamalıdır. Ayrıca kordonun bebek bezi ile örtülü olmaması ve gerekirse bez kendi üzerine katlanarak göbeğin açıkta kalması sağlanmalıdır.
Yoğun bakım ünitesinde eğer kateter takılırsa kordon yine açıkta kalmalı yumuşak (ipek vb) flaster kullanılmalıdır.
Yeni Doğan Bebeğin Göbek Bağı Ne Zaman Düşer? Önce veya Sonra Düşmesinin Bir Anlamı Var mıdır?
Yaklaşık bir iki hafta içerisinde jölemsi kıvamını kaybeder, yavaş yavaş rengi sarıdan kahverengine doğru döner ve sonrasında iyice kuruyarak düşer.
Göbek bağı düştükten sonra göbek deliğinin tamamen iyileşmesi içinse yaklaşık bir hafta daha geçmesi gerekir.
Göbek bağının çok erken düşmesi ve uzun süre düşmemesi bazı problemlere yol açabilir.
Göbek bağının düşmesi erken gerçekleşirse kanama meydana gelmesi ve enfeksiyon oluşması riski artarken, bir aya kadar hala düşmemiş olması da anatomik bir bozukluk olabileceğini akla getirmektedir.
Bazen de kordon tam dipten düşmek yerine bir parçası yerinde kalır. Böyle bir durumda eğer birkaç gün sonrasında kalan parça düşerse genelde sorun olmaz. Ancak bazen bu durum enfeksiyon oluşmasına zemin hazırlayabilir.
Yeni Doğan Bebekte Gaz Sancısı Olur mu? Olursa Ne Yapılmalı?
Bebeklerde yüksek tonlu aşırı ağlama ile birlikte ayaklarını karına çekme, gerinme, karın şişliğinde artma, bağırsak seslerinin duyulması, kusma, kabızlık veya sık kaka yapma görülür.
Bebek, kaka sonrası rahatlayabilir ancak bazen bu etkili olmaz. Zor sakinleşen bebek genellikle 2-3 saatin sonunda kendiliğinden susar. Genellikle dördüncü ayın sonunda gaz yakınmaları ortadan kalkar.
OLURSA ; Bebeğinizi dik pozisyonda yeterli sürede emzirin.
Beslenme sonrası bebeğinizin sırtını sıvazlayarak dik pozisyonda ya da parmak uçları ile hafif sırta vurarak gazını çıkarın.
Biberonla beslerken bebeğinizin hava yutmadığından emin olun. Biberon seçerken biberon deliği bebeğin bulunduğu ay ile uyumlu olmalıdır. Çok hızlı akmamalı ya da bebek emerken zorlanmamalıdır. Eğer gaz ve kabızlık yakınması oluyorsa mama değişikliği yapılabilir. Besin miktarı ise bebeğin ihtiyacına uygun olmalıdır.
Karnı üzerine veya kucakta yüzü yere bakacak şekilde kol üzerine yatırma pozisyonu bebeğinizi rahatlatabilir
Yeni Doğan Bebek Ne Kadar Uyumalıdır? Uyku Yeni Doğan Bebek İçin Ne Denli Önemlidir?
Yenidoğan döneminde bebekler günde toplam yaklaşık 12-16 saat uyurlar. 2-3 aylık dönemde 3-4 saat aralıksız uyur ve beslenmek için uyanır. Aktif uyku %43’e düşer. 3 aylık olduklarında bebeklerin %71’i tüm gece boyunca uyurlar.
Yenidoğan bebeklerin belli bir uyku saati olmalıdır ve her gün düzenli olarak o saatlerde uyumalılardır. Uyku düzeninin bozulmasıyla fiziksel ve zihinsel olarak geride kalırlar.
Uykuya en çok duyulan ihtiyaç 0-1 yaş arasıdır. Kesintisiz gece uykuları özellikle REM uykuları, bebeğin potansiyel beyin gelişimini için çok önemli bir role sahiptir
Yeni Doğan Bebeğe Masaj Yapılır mı? Masaj Teknikleri Hakkında Bilgi Verir misiniz?
Evet yapılabilir. Masaj bebeğin hem rahatlaması için hem de gelişimi için çok öenmlidir.
Göğüs Masajı
- Her iki el açık ve parmaklar düz olacak şekilde birbirine paralel olarak bebeğin göğsünün ortasına yerleştirilir, avuç içleri ile omuzlara doğru sıvazlama hareketi yapılır.
- Elleri kaldırmadan bir daire çizerek tekrar göğsün ortasına dönülür.
- Sonra eller göğsün ortasından çaprazlama iki omuza doğru ileri geri kaydırılır.
Kol masajı
- Bebeğin kolu havaya kaldırılır ve lenf boğumlarının olduğu koltuk altları hafifçe ovulur.
- Bebeğin kolu kaldırılır, omuzdan bileğe doğru önce bir elle, sonra da ötekiyle sıvazlayarak masaj yapılır .
.3. Ovma işlemi bilekte bitirilmeyip ellere kadar da uygulanabilir.
Karın Masajı
- Karına uygulanan masaj sadece bebeğin rahatlamasını sağlamakla kalmaz, bebeğin sindirimine, koliğin ve kabızlığın iyileşmesine de yardımcı olur.
- Eller kum çeker gibi bebeğin karnından bacaklarına doğru hareket ettirilir.
- Bebeğin bacakları havaya kaldırılır, dizlerden bükerek hafifçe karına doğru bastırılır. Bu hareket bebeğin karın kaslarının gevşemesini sağlayacaktır. Bebeğin bacakları bileklerinden kavranarak sol elle tutulur. Bir önceki hareketler sadece sağ el kullanarak yapılır. Bu mideyi rahatlatacak ve masajın daha derinlere etkili olmasını sağlayacaktır.
- Karın masajı, parmakların ucunu bebeğin göbeğinde soldan sağa doğru yürüterek tamamlanır. Bu hareket bebeğin gazının çıkartılmasına yardımcı olur
Yeni Doğan, Ne Sıklıkla Emzirilmelidir?
Yenidoğan bebeğin mide kapasitesi çok küçük ve anne sütü laksatif özellikte olduğu için bol bol ve sık onu emzirmelisiniz.
Bebeğinizin bu dönemde zaten emmek istediğini göreceksiniz. Özellikle yeni doğmuş bebeklerin yenidoğan sarılığı olma ihtimalinin yüksek olduğu ilk 10-12 gün hatta ilk 1 ay mutlaka bebeğinizi uyandırıp 3. saatte memede olmasına dikkat etmelisiniz.
Yenidoğan bir bebeği ilk gün her iki göğüsten beşer dakika, ikinci gün onar dakika, üçüncü gün ise on beş dakika ve daha uzun bir süre emzirmek gerekir.
Bu bebeğin emmeyi öğrenmesi, anne sütünün olgunlaşıp miktarının belirlenmesi için önemlidir.
Bebeğiniz daha uzun memede kalmak isteyebilir. İlk günlerde emmek sadece bebeğin karnını doyurması demek değildir. Annesinin kokusunu duymaya ihtiyacı vardır
Emme Sıkıntısı Yaşayan Bebek, Memeye Nasıl Tutturulabilir?
-Genellikle emme sıkıntısı yaşayan bebek belirli nedenlerden dolayı memeye tutturulamaz. İlk önce sorunun kaynağının bulunması gerekir.
Yeniden Emzirme İçin Yapılabilecekler
- Bebeğini kendine yakın tutması
- Bebek her istediğinde emzirmesi
- Bebeğe memeyi alması için yardım etmesi, uygun pozisyon ve tekniğin uygulanması
- Biberon ve yalancı emzik kullanmaktan kaçınması gerekir
Bebeğe Hangi Durumlarda Mama Takviyesi Gerekir?
Bebeğin ilk altı ayda anne sütüyle beslenmesi çok önemlidir. Ancak bebek bu süreçte ayda en az 500 gram almıyorsa; anne sütü yetersiz demektir.
Bu durumda formüllü mamalara başvurulur. İlk altı ayda verilen mamaların protein içerikleri anne sütüne çok yakındır
Anne-Baba-Çocuk Bağını Kuracak Özel Yaklaşımlar Nelerdir?
Yapılan araştırmalara göre, babalar da çocuklarıyla daha doğmadan önce bağ kurabiliyor. Oksitosin ismi verilen bağlanma hormonu olarak da bilinen hormon, doğumda ve emzirirken, annelik bağını güçlendirmek için yüksek miktarda salgılanır.
Oksitosin seviyesindeki artışı tetikleyen etkenler ise anne ve babalarda farklıdır. Annelerin oksitosin seviyelerindeki artışı, bebek konuşması, bebeğin gözlerine bakma, şefkatli bir dokunuş gibi durumlar sağlarken, babalarda bu artış çoğunlukla daha oyuncudur.
Bebeği gezdirmek, oyuncakları ile oynatmak gibi. Elbette bu tepkiler insandan insana değişebilir, bu yüzden genelleme yapmak doğru değildir
Bebeğim Sürekli Ağlıyor Ne Yapmalıyım?
Çocuğun aç olması, altının ıslak olması, sevgi ve ilgi gereksinimi duyması ve ağrı hissediyor olması gibi tüm duygu ve ihtiyaçlar bebekler ve küçük çocuklar tarafından ağlama yolu ile ifade edilir.
Ancak çocuklarda ciddi rahatsızlıklar da onların hiç durmadan ağlamalarına neden olabilir. Nedenin belirlenerek doğru tedavi uygulanması için doktorun önerileri dışına çıkılmamalı, düzenli takipler aksatılmamalıdır.
Ağlama krizlerinin nedenleri çocuğun yaşına göre değişiklik gösterir. İlk bir haftada bebekler kriz şeklinde ağlıyor ise bu durumun sebebi açlık olabilir. Bu dönemde genellikle gazı var zannedilir ve sürekli gaz çıkarma için masajlar uygulanır
Halbuki anne sütü ilk 3 gün az üretildiği için bebek çoğunlukla açlıktan ya da annesini istediği için ağlar. Sık sık emzirmek hem süt üretimini artırır hem de huzursuz olan bebeğin ağlama krizinin sonlanmasını sağlar.
Bazen bebekler aç olmasa da ağlar ve annesinin kucağına gittiğinde susarlar. Anne karnında alışmış olduğu ve ona kendini güvende hissettiren anne kokusu onlara huzur verir.
Her zaman olduğu gibi bu dönemde bebeğiniz ağladığında onu kucağınıza alıp emzirmeniz, onunla sakin bir ses tonu ile sevgi dolu konuşmanız kesinlikle işe yarar.
Yoğun Bakım Ünitesinde Bebekler için Nasıl Çalışmalar Yapılabilir?
Yenidoğan Yoğun Bakım Nedir?
Yenidoğan Yoğun Bakım Hemşirelerinin Özellikleri Nelerdir?

Herkesin doğum hikayesi farklıdır. Benimki hikayem kötü başlayanlardan… Gebeliğimin 19. haftasında doktorum plesanta previa olduğumu söyledi. Bu havalı tanımın plesantanın önde olması sebebiyle erken doğum yapabileceğim gibi çok can sıkıcı bir anlamı varmış. Doktorum dinlenmemi, işime ara vermemi ve takibe devam edeceğimizi söyledi. Açıkçası sağlığıma güvendiğimden çok dikkate almadım. 2 hafta sonra muayenede durumun devam ettiğini ve kanama olasılığını anlattı. Çabucak toparlayacağıma inandım ama olmadı. 26. haftanın başında gelen kanama ile hastaneye yattım, ilaç ve iğne tedavisi başladı. Ancak iki haftanın sonunda, 28. haftamda acil sezaryene aldılar ve kızım dünyaya geldi. Sadece 900 gr! Doğumla birlikte bambaşka bir hikaye başladı. Benimle doğum yapanlar bebeklerini kucaklayıp emzirdiler bizse kalın bir camın ardından kuvöz içinde direnen kızımıza bakakaldık. Umudumuzun, hevesimizin, yaşama gücümüzün bittiği yerde yoğun bakım hemşiremiz Aysel girdi hayatımıza. 2,5 ay süren bu süreçte bir an bile yalnız hissettirmedi. Kızımızın aldığı nefesi, ağladığını, güldüğünü her bir anını sanki kendi bebeğiymiş gibi tüm detayları ile bize anlattı. Benden özel eşyalarımı alıp kızımızın kuvözüne koydu. Sütümü istediği gün birlikte sevinçten ağladık. Önce parmak ucumuzla dokunduğumuz bebeğimizi, 2 ay sonunda kucaklayabilmiştik. Ömrümüzden ömür giden o 2,5 ay boyunca başta Aysel hemşire olmak üzere yenidoğan yoğun bakımın kanatsız meleklerinin eşime ve bana nasıl umut verdiğini, nasıl mükemmel yol arkadaşı olduklarını kelimelerle anlatmam mümkün değil. Yaptığınız her şey için son nefesime kadar size dua edeceğim. Ben kızımı doğurdum, sizlerse ailemi yeniden hayata getirdiniz. Minnettarız…

7 Temmuz günü normal doğumla oğlumu dünyaya getirdim. Bebeğimi bana birazcık gösterip doğumhaneden çıkardılar. Odada buluşacağımızı sandım ama çocuk doktoru gelip solunum yollarında bir sıkıntı olduğunu ve İlk 24 saat yoğun bakım ünitesinde tutup yakından takip edeceklerini söyledi. Dünyam başıma yıkıldı. İstedikleri ilerleme olmadığı için birkaç gün daha yoğun bakımda kalması gerektiğini söylediklerinde nefessiz kaldım. Elimi tutan, bana yaşananları tüm detayları ile anlatıp bebeğimle yan yana gibi hissettiren yenidoğan yoğun bakım hemşirelerinin gayreti sayesinde 4. gününde oğlumu kucaklayabildim. Hepsine ve doktorumuza çok teşekkür ederim. Onlar gecesini gündüzüne katıp çalışmasaydı oğlum sağlığına kavuşamazdı.

Sezaryen ile dünyaya getirdiğim oğlumun sarılık değerleri çok yüksek çıktığı için yenidoğan yoğun bakıma alındı. Sadece 2 gün kaldı ama insanın psikolojisini çok kötü etkileyen bir durum yaşadık. Bebeklerinin durumu kötü olan, erken doğan pek çok anne ile tanıştık. Onların derdinin yanında bizimkisi hafifti ama o da bizim canımızdı. Yoğun bakım hemşiresi Gül Hanım hep yanımızdaydı. Her sorumuza sabırla yanıt verdi. Hatta yoğun bakımdan çıkarken de bir sorumuz olursa arayabileceğimizi söyledi. Canımızı emanet ettiğimiz insanların bu kadar içten olması bizi çok memnun etti.

Herkes doğumunu yapıp bebeği ile evine dönerken bebeğini bir kuvöze bırakıp eve yalnız dönmek ne demek bilemezsiniz! Özene bezene hazırladığınız bebek odasında ağlayanın bebeğiniz değil de kendiniz oluyorsunuz. Her saat bir ömür gibi geçiyor ve kulağınız telefonda eliniz kalbinizde kötü haber almamak için dua etmenin ne demek olduğunu Rabbim kimseye bildirmesin. Erken doğan kızımızı 58 gün boyunca bekledik. Önce Rabbimin izni sonra yoğun bakımda çalışan hemşirelerimizin gayreti ile kızımızı sapasağlam eve getirdiğimiz gün hepimiz yeniden doğduk. Yoğun bakımdan sonra her başım sıkıştığında sorularımı sabırla cevaplayan hatta kızımı kendi kızı gibi özleyen hemşirelerimizin hepsinden Allah razı olsun. Onlar olmasaydı asla kendime güvenemezdim. Bebeğime bakamayacağım, büyümeyecek sanıyordum. Şimdi ilk yaş gününe hazırlanıyoruz.

Doktorluğun, hemşireliğin büyük fedakarlık istediğini bilirdim ama oğlumun doğumunda ne demek olduğunu anladım. Oğlum 7 aylık doğdu. Bir baba olarak annesinin hissettiklerini hissetmedim belki ama canımızı ciğerimizi hastanede bırakıp eve gelmek beni çok sarstı. Babamın ölümünden sonra ilk defa oğlum için ağladım. Çocuğumuzu hastaneye değil, yenidoğan yoğun bakımın iyi eğitimli, güzel kalpli hemşirelerine teslim ettiğimizi anladığımız gün eşim de ben de biraz nefes aldık. Tüm doktorlarımız ve hemşirelerimiz her konuda çok yardımcıydı ama özellikle Funda ve Nesrin hemşireler mesai saatine bakmadan her şekilde yanımızda oldular. Kendi ailelerinden feragat edip bizimle konuştular, bizi rahatlattılar. Hatta Nesrin hemşirenin eşi ateşlenen oğullarını hastaneye getirdiğinde bile hala ağlayan eşime bebeğimizin iyi olduğunu anlatıp sakinleştirmeye çalışıyordu. Oğlumuz sağlığına kavuşup hastaneden çıktı, aradan neredeyse 6 ay geçti ama biz hala eşimize dostumuza, hemşirelerimizin fedakarlıklarını, coşkularını anlatıyoruz. Hepsine minnettarız.

This endpoint has been retired